177

OverviewVersionsHelp

Facsimile

Transcription

Status: Complete

104

tâ’ifesinden dâ’imâ bir iki derviş bulunup mürur vc ubûr eden yolcular kuvvetlü
bulunur ise Deryûz(?) tarîkıyla kendülerin ta'cîz eder zarif bulunursa derhâl gasb-ı
mâlına şevk-engîz olurlar. İşbu Gürân tâ’ifesi ve sâ’ir aşâyir makûlesi vaktin
kutbuna rast gelseler his ve basiretleri mâ-melekini yağma ve tâlân etmek
yaylaklarından cevelân edip dîde-i hırs ve tama'ları öyle zâtın [154] tasarrufât ve
mükâşefât-ı zâhiriyye ve bâtınıyyesinden perde-i gafletle imyân iken hân-gâh-ı
mezbûre mensûb ağaçlıktan ve bağdan zerre şey ahzına ve bir çöp kat‘ına cesâret
edemezler. Meğer ağaçların kurumuş dal ve budaklarından ola. Ol halde dahî
dervişler toplayıp hâcetlerine sarf ederler. İşidildiğine göre orada medfûn olan zât
Seyyid Muhammed bin Seyyid Ali bin Şeyh Mûsâlı bir Zencîdir. Oğlu Seyyid
Visal nâm zât dahî yanında medfûndur. Bir rivâyette bin beş târîhlerinde Derne ve
Dertenk hâkimi bulunan Kubâd Beg Bağdâd vâlîsinin habsinde olduğu halde
vâlidesi Baba Yâdigâr’a varıp tahlîsına himmet talep etmiş. Baba Yâdigâr dahî
Kubâd Beg’in ma'lûmu olacak bir sûretle ma‘nevî tahlîsına sebeb olmuş
olduğundan Kubâd Beg mahalline avdet eyledikten sonra Baba Yâdigâr'ın fevti
vukû' bulmuş olmasıyla Kubâd Beg mûmâ-ileyhin evliyâdan olduğuna zâhib olup
medfeni üzerine kubbe binâ etmiştir. Lâkin Gürân tâ’ifesinin i'tikâdı şu
merkezdedir ki server-i şühedâ Hüseyin el-Murtazâ racliyalahu anh hazretlerinin
merkad-ı şerîfidir. Buna delilleri de gûyâ Hind pâdişâhlarının biri Hazret-i
Hüseyin radiyallahu anh türbe-i mukaddeseleri için bir sanduka i‘mâl edip bir
deveye tahmîl etmiş ve me’mûr eylediği adamlara, "Siz bu deveye tâbi‘ olunuz,
her nereye çöker ve sandukayı te ’mîn ederse Hazret-i Hüseyin'in merkad-ı şerifi
orada olacağından sandukayı ol mahalle vaz‘ edin" deyü tenbîh eylemiş. Ber
muktezâ-yı me’mûriyet sanduka yüklü deve ile yola revân olduklarında tayy-i
nerâhil ederek gelirken Sermîl yolundan Tâk-ı Kerrâ caddesine erdiklerinde deve
Bân Zerde tarîkına sapıp her-çend sa‘y etmişlerse de deveyi o yoldan sapıtmak
hendek atlatmaktan [155] düşvâr görünmekle me’mûrlar mütenebbih olup
"Deveye mütâba‘atımız îcâb-ı me’mûriyetimizdendir " diyerek devenin ardına
düşdüklerinde ziyâret-i mezbûrenin olduğu yere varup orada çökmüş me’mûrlar da
tamâm mahall-i emânet budur deyü sandukayı orada bırakmış olmalarıdır. Ve bu
sanduka Hüseyin hazretlerinin yâdigârı olmak za‘miyle sâhib-i ziyârete Baba
Yâdigâr demişlerdir.

Gürânîler'in Usûl-i Tahlîfiyeleri

Gürân tâ’ifesi Nusayri âyininde oldukları halde Baba Yâdigâr'a ber-vech-i
meşrûh i'tikâd ve bir de Zuhâb sancağı dâhilinde vâki1 Kal‘a-i Şâhîn ve Beşîve
nâhiyeleri beyninde vâki' ve Zırh-gerân lâfzından galat olarak elsine-i Ekrâd'da
Zireygerân demekle m a'rûf dağ üzerinde olan bir mağaraya Hazret-i Dâvûd

Notes and Questions

Nobody has written a note for this page yet

Please sign in to write a note for this page