180

OverviewVersionsHelp

Facsimile

Transcription

Status: Complete

107

mahsûs kışla yâhûd derbend imiş gibi anlaşılır. Mesmû'âta göre orada serhad
alâmeti var iken bir kaç sene mukaddem Kerend Hânı mahveylemiştir. Kerend
Sermîl'den iki sâ'at mesâfede vâki‘ İran memâlikinden yediyüz hâne şenliği ve bir
mikdâr çarşûyu hâvî bir kasabadır. Ahâlîsi Gürân tâ’ifesindendir. Lisânları Kürdî
olup Fârisî dahî tekellüm ederler. A‘lâ birkaç nev‘ üzümü vardır. Kasaba-i
mezbûrenin taraf-ı cenûbîsinde vâki‘ Nüvâ dağı eteklerinin bir mahallinde [159]
Cisr bulağı nâmıyla ma‘rûf bir bulak var imiş ki, dâ’imî kol kalınlığı kadar
cereyân edüp fakat sabah ve öğleyin ve akşâm üstü vakitlerinde olmak üzere günde
üç kerre cûşişe gelerek bu hâlde iki değirmen idâre edecek kadar suyu zuhûr birle
hayli mezâri‘in sulanmasına kifâyet edermiş. Oranın ukalâsı bu bulağın böyle
çoşmasını deryâda vukû‘ bulan med ve cezr te’sîrinden bilirler. Deryada med ve
cezrin vukû‘u ma'lûm ise de dağlarda med ve cezr vukû‘u Kerend'de işidilmiştir.

Derne ve Tevâbi‘i

Kadîmde Derne iki-üç bin hâneyi hâvî bir kasaba olup böyle bir mahalle
lâzım olan câmi‘ ve hammâmı ve hân ve çarşû ve bağ ve bağçeleri mükemmel bir
mahal iken Timurlenk nâm Hâricî'nin zuhûr ve istîlâsı vukû‘undan sonra mahall-i
mezkûr hâkimleri bulunan Gürân tâ’ifesinden Gûd tâ’ifesi makarrlarını el-yevm
Zuhâb civârında vâki‘ Sedân karyesine tahvîl etmeleriyle mahall-i mezkûr harabe
yüz tutup kırk-elli sene evvel vakta kadar bütün bütün hâlî ve mu'attal kalmıştır.
Dertenk ve Şeyhân ve tevâbi‘ileri fi'1-asl işbu Derne'ye tâbi' mahaller imiş.
Cegîrân ve Mîr-âvâ(1) ve Bîbîyân ve Hâne-Şur ve Püşt-i Keyf(2) aralarında vâki' zer'
ve felâhâta ve aşâyir kışlağına elverir mahallerdir.

Şeyhân ve Tevâbi‘i

Şeyhân otağının taraf-ı garbîsinde ve Tel-fâv ve Mâmişân ve Seydân ve
Herşel nâhiyeleri dahî cebel-i mezbûr civarında sahârî ve kışlak [160] yerlerinden
ibâret olup bu mahalle kadar Zuhâb sancağı derûnunda zikr olunan mahall-i
kadîmede birer sancak i'tibârıyla ve Lek ve Kelhür aşîretleri emâretiyle beraber
Basra üzerine sefer oldukça elli atlu ile vüzerâ-yı izâm ma'iyyetlerinde bulunmak
şartıyla Ekrâd beğlerinden Süleymân Beg'e ve başkasına ber-vech-i mâlikâne
tevcîh ve ihsân olunduklarına dâ’ir berât-ı şerîf-i âlî-şân görülmüştür.

(1)Derkenâr: Mîr-âvâ, Âmir-âbâd lâfzından tahrîf olunmuş Kürdce bir mahall ismidir ve kurâ ve nevâhî esâmesinde ne kadar "âvâ" lâfzı var ise cümlesi "âbâd" lâfzından galattır.
(2)Derkenâr: Püşt-i Kûh lâfzından tahrîf olunmuş bir isimdir. Fârisîde dağ ma'nâsına olan "kûh" lâfzını Kürdler "Keyf" ve "Keyv" telaffuz ederler.

Notes and Questions

Nobody has written a note for this page yet

Please sign in to write a note for this page