Pages
237
164
Cem‘ân ..... Hâne Aded 360
Cem‘ân ..... Hâne Aded 2613
Yekûn ........ Hâne Aded 12.109
Bağdâd eyâletinde Hâne Aded 9496
Şehrizûr eyâletinde Hâne Aded 2613
*** Aşâyir-i Mezbûrenin Ba‘zı Keyfiyetleri
Bağdâd eyâletinde Dâvûd Paşa merhumun nihâyet-i hükümetine kadar işbu aklâm-ı selâse aşâyiri, Ahşâmât ve Kara Ulus ve Karavul isimleriyle birbirinden tefrîk olunur , üç takım tavâ’ifden ibâret olduğu hâlde, bunlardan Ahşâmât tavâ’ifi, Bağdâd vâlîleri tarafından nasb olunur ve nefs-i Bağdâd'da ikamet eder. Ahşâmât ağası ünvâniyle bir me‘mûrun yed-i idâresinde ve Kara Ulus tavâ’ifi dahî içlerinden bir beğin taht-ı kumandasında olmak üzere, beğleriyle berâber kendüleri Bağdâd vâlîlerinin Kapucılar Kethüdâları'nın zîr-i nezâretinde ve Karavul tavâ’ifi dahî kezâlik Bağdâd vâlîleri taraflarından, Karavul Ağası ünvânı ile nasb ve ta‘yîn olunagelen bir me’mûrun taht-ı idârelerinde bulunur üç kalem aşâyir olduklarından ve Bağdâd'ın idâre-i sâbıkası lağv [230] olunduğu sırada mârrü'z-zikr Ahşâmât ve Karavul ağalıkları Kapucılar kethüdâlığıyla berâber lağvolunarak, tavâ’if-i merkûme Aklâm-ı Selâse müdîri nâmıyla bir nefer me’mûr uhdesine ihâle ve tefvîz olunmasıyla bunlara Aklâm-ı Selâse Aşâyiri ıtlak olunmuşdur. Aklâm müdîrleri taraflarından işbu aşâyirin harc-ı hâne nâmıyla cibâyet olunagelen vergilerini mübeyyin vülât-ı ızâm hazarâtına takdîm kılınan defterlerde bir milyon dört yüz altmış bir bin dokuz yüz küsur guruş vâridât gösterilir idi ise de istıtla‘ât-ı vâkı’a üzerine olunan tahmîne göre, bu meblâğın hemân nısfı kadar daha tavâ’ifden alınup müdîr ve adamlarının yed-i te’ekkülünde kalır imiş. Ve bu kaziyyenin böyle olması, tavâ’if-i merkûmenin tahammüllerinden olmayup ancak işbu fazla
238
165
alındığı serd olunan meblâğın bir mikdârı müdîr-i aklâm ve adamlarının zulmiyyât kabîlinden olarak, emvâl-i mîriyyeyi, esnâ-yı tahsillerinde ve çünki tavâ’if-i merkûmenin her bir hususça makam-ı idareleri müdîrlere teslîm olunmuş olmasıyla bir mikdârı dahî düşen umûr ve hususlarının rü’yet ve tesviyesi aralarında kaparozluk tarîkıyla alınurmış. Bu cihetle tavâ’if-i mezbûre sû-i hâle mübtelâ ve bundan gayrı emr-i idârelerinde tarîk-i hakkaniyet meslûk tutulmayup faraza seksen hânelü bir tâ’ifenin yüz şâmî harc-ı kalemiyyesi var iken mu’ahharan dağılup on beş hâne kaldıklarında harc-ı hanelerinin ana göre tesviyesi lâzimeden iken bir akçesi tenzîl olunmayarak ol yüz şâmî bakî kalan on beş haneden ahz ve cibâyet olunduğundan bu cihetle dahî bî-çâreler giriftâr-ı dâm-ı belâ oldukları resîde-i mertebe-i tahkîk olmuşdur. Tavâ’if-i merkûmenin harc-ı kalemiyyeleri mukaddemâ zolata i ‘tibâriyle tahsîl olunur imiş ki bir zolata(1) yiğirmi paradan ve bir rivâyetde on sekiz paradan ibaret olduğu işidilmişidi. Dâvûd Paşa ve eslâfı vakitlerinde alınan bir zolata yerine merhum Ali Paşa zamanında [231] sekiz gııruşa geçen birer şâmî alınmağa bede‘ olunup bu dahî haklarında başkaca bir rene ve mihen olduğu hâlde keyfiyyet Devlet-i aliyye-i ebed müddetin resîde-i sem'leri buyurulmağla zikr olunan harc-ı kalemiyyenin mevcûd her bir hâne başına ellişer guruş tarh ve tevzî'iyle tahsîl olunması hususuna irâde-i seniyye te’allûk etmiş ve bu sûret haklarında ayn-ı inâyet olup ya’nî işbu hâne başına ellişer guruş tahsîli dahî evvel emirde her bir tâ’ifenin hâvî olduğu hânelerinin beherine ellişer guruş hesâbiyle tarh olunup ba'dehû anlar bu hesâbca lâzım gelen meblâğı beynlerinde hâl ve tehammüllerine göre tarh ve tevzî‘ ederek kimi on ve kimi yüz ve ziyâde ve noksan bir sûret-i hakkaniyetle beynlerinde tevzî‘ ve tahsîl ve te‘diye eylemeleri îcâb-ı adl ve hakkaniyetden iken mesmû‘ât-ı vâkıa'ya göre lâfzı ma’nâsına mutâbık olmak üzere ganî ve fakîr her bir hâneden ellişer guruş alınmakda olduğundan bunda dahî şâhid-i maksûd-ı âyîne i teyessürde rûnümûn olamadığı anlaşılmışdır.
Bağdâd'a Tâbi‘ Şemmerü'l-Cerbâ Aşiretiyle Tava’if-i Müştemilesi
El Muhammed kabîlesi (Şeyhü'l-meşâyihleri bu kabiledendir) Hâne Aded 300
El-Fedâğa kabîlesi Hâne Aded 700
El-Abde kabîlesi Hâne Aded 800
(1) Der-kenâr : Kırk paraya "zolata" ta'bîri müteârif ise de metinde oranın ıstılahı i'tibâriyle îrâd olunmuşdur.
239
166
Nüfûs-ı zükûr Aded 800
Süvârîsi Aded 300
Piyadesi Aded 500
Nüfûs-ı zükûr Aded 2300
Süvârîsi Aded 600
Piyâdesi Aded 1700
Nüfûs-ı zükûr Aded 2700
Süvârîsi Aded 700
Piyâdesi Aded 2000
Ez-Zeydân kabilesi Hâne Aded 600
Nüfûs-ı zükûr Aded 2000
Süvârîsi Aded 500
Piyâdesi Aded 1500
Es-Sâbit kabîlesi Hâne Aded 150
Nüfûs-ı zükûr Aded 600
Süvârîsi Aded 200
Piyâdesi Aded 400
El-Eslem kabîlesi Hâne Aded 150
Nüfûs-ı zükûr Aded 400
Süvârîsi Aded 150
Piyâdesi Aded 250
[232] Es-Sâyih kabilesi Hâne Aded 400
Nüfûs-ı zükûr Aded 1500
Süvârîsi Aded 500
Piyâdesi Aded 1000
El-i'leyyât kabîlesi Hâne Aded 200
Nüfûs-ı zükûr Aded 800
Süvârîsi Aded 250
Piyâdesi Aded 550
Sincâre kabîlesi Hâne Aded 150
Nüfûs-ı zükûr Aded 500
Süvârîsi Aded 200
Piyâdesi Aded 300
Cem‘ân ....... Hâne Aded 3450
Nüfûs-ı zükûr ber vech-i tahmîn: Aded 1 1.600
İşbû Şemmerü'l-Cerbâ aşîreti ber minvâl-i muharrer dokuz kabileden mürekkeb olup her bir kabîlesi dahî niçe tâ’ifelere münkasimdir. Bunlar bedeviyyet halinde bulunup malları deve ve koyun ve at ve kısrak makûlesi hayvânâtdan ibaretdir. Mahsûs yer ve yurtları ve bir güne zer' ve felâhatları
240
SEYAHATNAM E IIIUD UD
167
olmayarak ekser evkâtda Musul ile Bağdâd beyninde ve ba'zan Fırat ile Dicle nehirleri arasında vâki‘ Cezîre ta‘bîr olunan kıt‘anın Habûr ve sâ’ir semtlerinde bulunurlar. Ele, avuca sığmaz olan aşâyir evvelâ Aneze, saniyen bunlar, sâlisen El-Zafîr aşiretidir ki Müntefik aşâyiri mebâhisi nihâyetinde dere olunmuşidi. İ‘tikad-ı hakîrâneme göre büyük bir himmet sarf olunsa cümlesi nizâm ve intizâm tahtına dâhil olmak kabildir. Fakat Aneze aşiretiyle berâber bunların zâbıta tahtına konulmaları kuvveten ve müddeten azîm ve ihtimâm ve vülât-ı izâm taraflarından el birliğiyle ikdâm-ı tâm olunmağa tevakkuf eder. Aneze müstesna olmak üzere, yalnız Şemmer ile El-Zafîre kalur ise bunlar mehmâ-emken diğer aşâyir sırasına konulmak mümkündür. Ve asıl teşekkî olunacak aşâyir dahî bunlardır. Yohsa Müntefik ve Benî Lâm ve Hazâil ve Hindiye ve Şemmer-Tûka ve Dileym ve sâ’ir aklâm-ı selâse aşâyiri ve Şehrizûr'a tâbi‘ El-Ubeyd ve Tay ve sâ’ire tavâ’if-i meskûne kabilinden iken şimdiye kadar intizâm bulmamaları vülât-ı izâm hazarâtının [233] mütesaddî oldukları sûret-i idâreler yek-dîgerine mübâyin ve mugayir ve tedâbîr-i müttehazeleri birbiri aleyhine mugâyeret dâiresinde dâ’ir olduğundandır. Yohsa, hakku'l insâf eyâlet-i mezbûre efkârı, düzgün ve afif ve sözünde sâbit bir vâlî-i sâhib-i tedbîre ihâle buyurularak müddet-i medîde taht-ı idâresinde ve yâhûd Bağdâd ve aşâyiri sûret-i intizâmlarının husûlü bir kaide tahtına konup da ol vâlînin azli iktizâsında yerine ta‘yîn buyurulacak zât dahî ol tarz ve efkârda bulunsa haklarında şikâyet olunan aşâyirin her hususça nizâmları verileceğinde şübhe olunamaz. Bu mahalde Bağdâd eyâleti mebâhisi temâm olduğundan eyâlet-i mezkûreye mücâvir olan Şehrizûr eyâletine nakl-i kelâm olur.